Mor Çatı, kadınların kendilerine yaptığı başvurulardan oluşan detayı raporu kamuoyu ile paylaştı. Raporda, İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması sonucu kolluk kuvvetlerinin ve ilgili birimlerin görevlerini ihmal ettiğini açıkladı. Raporda, “Salgın kadına yönelik şiddetle ilgili yeni bir durum yaratmaktan ziyade var olan sorunları derinleştirdi. Görevlilerin keyfi, yanıltıcı ve caydırıcı davranışları kadınların haklarına erişimlerine engel olmaya devam etti” denildi.
“6284 No’lu yasa uygulanmıyor”
Raporda öne çıkanlar şöyle:
*Bir kadın kendisine devamlı şiddet uygulayan kocası hakkında şikayette bulunduğunu ve uzlaştırmacı tarafından arandığını söyledi. Bize ulaşan kadın, uzlaştırmacının teklifini kabul etmezse kendisi için kötü olur diye çekindiğini ifade etti.
*Bir kadın sığınak talebi ile ALO 183’ü aradığını ve görüştüğü yetkili kendisine “Sığınaklar 60-100 kişilik yurt gibi yerler” dediği için 4 yaşındaki çocuğu ile rahat edemeyeceğini düşünerek vazgeçtiğini aktardı. Kocasına dönmesi için baskı yapacaklarından endişe ettiği için ailesinin yanına da gidemediğini paylaştı.
*Bir kadın kocası tarafından 3. kişilerin dolandırıldığını, kocasının dolandırdığı kişilere kendisinin telefonunu verdiğini ve evdeki parayı alarak kaçtığını aktardı. Kocasını şikâyet etmek için karakola gittiğinde asayişe yönlendirildiğini, orada ise başka acil işler var denilerek bekletilip baştan savıldığını, savcılığa gittiğinde ise savcının karı koca arasında böyle bir suç olamayacağını, aile içinde çözebileceklerini söyleyerek dilekçesini almadığını paylaştı. Bu olayda iddiaya uygun mevcut suç tiplerinin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilmediğini, karakolda ilgilenilmediğini, kadına hiçbir aşamada ekonomik şiddet nedeniyle 6284 sayılı Kanun’dan yararlanabileceği bilgisinin kendisine verilmediğini görüyoruz.
*Bir kadın, gündüz polisin yönlendirmesiyle sığınağa gittiğini, sonra polisin ailesine sığınakta olduğunu haber verdiğini ve aynı günün akşamı ailenin kendisini gelip sığınaktan aldığını paylaştı.
“Ailedir olur…”
*Genç bir kadın yaşadığı alıkonma ve hırsızlığın ardından polise gittiğini fakat polisin şikayetini almayıp işleme koymayarak sadece kendini hazır hissettiğinde savcılığa gitmesini söylediğini ve darp raporu alması için dahi yönlendirmediklerini aktardı. Kadın daha sonra savcılığa gittiğinde savcının kendisini dikkate almadığını, kadını fail ile tekrar karşı karşıya gelmesi için yönlendirerek “Sen adamı ara, gözünü korkut, ceza alabileceğini bu yüzden borcunu ödemesini söyle” diyerek kendisine akıl verdiğini aktardı.
*Bir kadın cezaevinde olan kocasının koronavirüs salgınından dolayı denetimli serbestlik ile cezaevinden çıktığını ve kendisini tehdit etmeye başladığını aktardı. Kadın bu tehditlerden dolayı şehir değiştirmek zorunda kaldı.
*30 yılı aşkın evliliğinde sürekli şiddet gören bir kadın polise gittiğinde kendisiyle ilgilenilmediğini, çay ikram edip beklettiklerini fakat şiddet şikâyetini almadıklarını aktardı. Polislerin ayrıca “Ailedir, olur, geçer”, “Sığınma evine gitsen ne yapacaksın, orada 10 kişi aynı odada kalıyorlar, sen bunu yapabilecek misin” “Seni orada koruyacaklarına inanıyor musun” gibi sözler söylediğini de paylaştı.
Evde şiddet gören göçmen bir kadın polise gittiğini, darp raporu alması için yönlendirilmediğini ve sığınağa gitmesi için şikayetçi olması gerektiğinin kendisine söylendiğini aktardı.
*Şiddet gören bir kadın, gece yarısından sonra karakola gittiğinde polisin “Biz bir şey yapamayız” diyerek kendisini geri yolladığını aktardı. Kadına sorduğumuzda 6284’e dair bilgilendirilmediğini öğrendik.
*Koruma kararı olan bir kadın kocasının çocuğunu kaçırmaya teşebbüs ederek koruma kararını ihlal etmesine karşın şikayet ettiğinde zorlama hapsinin verilmediğini paylaştı.