“Türkiye’de Covid-19 öncesinde ekonomik kriz döneminde artan kadın işsizliği ve istihdam kaybı Covid-19 salgını ile daha da vahim bir hal aldı.
“Kadınlar işgücü piyasasından daha hızlı çekildi ve kadın istihdamı daha hızlı daraldı. Çalışma çağındaki her 4 kadından sadece 1’i istihdamda yer alıyor. Kadınlar arasında iş aramaya ilişkin ümitsizlik artıyor..”
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Daire Uzmanı Deniz Beyazbulut, DİSK-AR’ın covid -19 salgını döneminde kadın işgücünün görünümü raporunu hazırlayan ekipten.
Raporda, kadınların salgın dönemindeki işsizlik ve istihdam kaybından daha fazla etkilendiği belirtiliyor. Ayrıca raporda, Mart 2019-Mart 2020 arası kadın işgücünün yüzde 11, kadın istihdamının yüzde 9, salgın döneminde geniş tanımlı kadın işsizlik oranının ise yüzde 45,3 olduğu vurgulanıyor.
Rapora göre, cinsiyet bazında bakıldığında kadın işgücünde daha büyük bir daralma söz konusu oldu, kadınlar işgücü piyasasından çekildiler, daha fazla istihdam dışına çıktılar ve iş aramaktan vazgeçtiler.
Kadın istihdamı azaldı
Yine rapora göre, istihdam edilenlerin toplam sayısı 1 milyon 662 bin azalarak 26 milyon 133 bine geriledi. İstihdam edilen erkeklerin sayısı bir yılda 858 bin azalarak 18 milyon 11 bine, kadınların sayısı ise 804 bin azalarak 8 milyon 122 bine geriledi. Son bir yılda istihdam edilenlerin toplam sayısı yüzde 6, istihdam edilen erkeklerin sayısı yüzde 4,5 azalırken istihdam edilen kadınların sayısı ise yüzde 9 azaldı.
Kadınların istihdam oranı bir yılda 3 puan azalarak yüzde 28,5’ten yüzde 25,5’e düştü. Bu da çalışma çağındaki her dört kadından sadece biri istihdama katıldığı anlamına geliyor.
“Kadınlar umutsuz”
Beyazbulut rapora dair şu bilgileri veriyor:
“Genel kriz dönemlerinde kadın işsizliğinin artma eğiliminde olduğu biliniyor. Hâlihazırda Ağustos 2018’den itibaren kadınlarda böyle bir eğilim söz konusuydu. Pandemi süreciyle birlikte kadın işsizliğindeki artış hızlandı. Covid-19 özelinde geniş tanımlı işsizliğin hesaplamasında kullandığımız iki değişkenin son dönemde arttığını görüyoruz.
“İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar ve ümitsizler. Son 1 yılda ümidini kaybedip iş aramayan kadınların sayısında 209 bin artış var. İş aramayıp çalışmaya hazır olan kadınların sayısı 353 bin arttı. Pandemi kadınlarda iş aramaya dönük ümitsizlik ve evlerine dönmek zorunda kaldığı görülüyor.
‘Kadınlar daha çok güvencesiz alanlarda çalışıyor’
İşbaşında olmayan kadınların artışı, zamana bağlı eksik istihdamdaki artış ve çalışma süreleri göz önünde bulundurulduğunda kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamalarının daha yaygın olduğu söylenebilir. Covid-19 döneminde kadınların daha az iş aramaları nedeniyle dar tanımlı kadın işsizliği verilerde azalmış görülüyor ancak gerçekte, bu durum kadınların geniş tanımlı işsizlik ve istihdam kaybını erkeklerden çok daha fazla büyüttüğünü söylemek mümkündür.
“Rapor pandemi sürecinde kadın işgücüne ilişkin bir değerlendirmeyi kapsıyor. İstihdam edilenlerin sektör bazına ilişkin veriler raporda yer almıyor. Ancak 2017’de gerçekleştirdiğimiz bir saha araştırmasına göre kadınlar arasında güvencesiz istihdam biçimlerinin daha yaygın olduğunu söylemek mümkün. Ancak pandemi sürecinde bu bulgularla birlikte kadınların çalıştıkları alanlara ilişkin bir araştırmayı ele almaya ayrıca ihtiyaç olduğu görülüyor.”
Çözüm: Kadın işgücüne dair etkin politikaların hayata geçirilmesi
“Türkiye’de Covid-19 öncesinde ekonomik kriz döneminde artan kadın işsizliği ve istihdam kaybı Covid-19 salgını ile daha da vahim bir hal aldı” diyen Beyazbulut son olarak şu vurguyu yapıyor:
“Kadınlar işgücü piyasasından daha hızlı çekildi ve kadın istihdamı daha hızlı daraldı. Kadınlar arasında iş aramaya ilişkin ümitsizlik artıyor. Pandeminin etkisiyle değişen çalışma biçimlerinin etkilerini işbaşında olma durumunda görüyoruz. Son bir yılda işbaşında olmayan kadınların sayısının 5 katına çıktığını görüyoruz.
“Covid-19 etkisiyle geniş tanımlı işsizlik yüzde 45,3 olarak hesaplandı. İlk ayında kadın işgücündeki bu şekilde etkiler doğuran küresel salgının daha ciddi kayıplara yol açtığı ve açacağı açıktır. OECD ortalamasından çok gerilerde olan kadınlarda işgücüne katılım pandemi süreciyle birlikte geriledi. Bunlara benzer detaylı bulgular raporda yer alıyor.
“Birçok uluslararası kurum ve STK’lar kadınların geliri, işgücündeki durumu ve işsizliğine ilişkin araştırmalar yapıyor ve yayımlıyor. Bu araştırmalar hükümetler bazında bir basınca yol açabilir ya da bir politika belgesi oluşturmasına yardımcı olabilir. Ancak Türkiye’de böyle bir gündem söz konusu değil. Talebimiz Covid-19 krizinin kadın işgücüne etkilerine yönelik politikaların planlanması ve hayata geçirilmesidir.”