İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, Adli Yardım Bürosu’na gelen başvurular sonucunda hazırladığı nafaka raporunu kamuoyu ile paylaştı.
Raporda, kadınların nafaka almak için başvuru yapmasının ardından süreçten dolayı bu haklarından vazgeçme aşamasına geldikleri ve verilen miktarların da düşük olduğuna dikkat çekiliyor.
“Kadınların yüzde 15’i davadan vazgeçiyor”
Raporda öne çıkanlar şöyle:
* Adli Yardım Bürosu’na gelen 1.895 dosya sonucunda, verilen kararların büyük çoğunluğunda yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olduğunu görüldü.
*73 Dosyada dosyaların birleştirilmesine kararı verildi. Bu nedenle nafakaya ilişkin bir karar bulunmuyor.
*113 dosyada adli yardım görevlendirmenin kaldırılmasına karar verildiği için mahkeme kararının içeriği hakkında bilgi yok.
*75 dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği için nafaka ile ilgili esasa girilmedi.
“Kadınların yüzde 56’sı nafaka talep etmedi”
*63 dosya ile ilgili olarak, sistemde karar yüklenmemiş ve bir bilgi notu da girilmemiş olduğu için bu dosyalar değerlendirmeye alınmadı.
*105 dosyada ispatlanamaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yani nafaka ile ilgili esasa girilmedi.
*430 dosyada davacının davasından feragat etmesi sebebiyle davanın reddine karar verildi.
*8 dosyada ise yetkisizlik karar verildiği için nafaka ile ilgili esasa girilmedi.
*Boşanmayla sonuçlanan 1.023 dosyanın 571’inde yani yaklaşık %56’sında kadınların yoksulluk nafakasını hiç talep etmemiş olduğu görülüyor.
*Ayrıca bu 1.023 dosyanın 155’inde yani yaklaşık %15’lik bölümünde kadınların dava açıldığında yoksulluk nafakası talep etmelerine rağmen dava sürerken bu taleplerini geri çekmiş oldukları görülüyor.
“Nafaka miktarlarında 2017’den 2018’e yüzde 15 oranında azalma var”
*2017 yılına ait 322 çekişmeli boşanma dosyasında baştan itibaren yoksulluk nafakası talebi hiç yokken bu sayı 2018 yılına ait dosyalarda 126’ya düşmüştür. Bu farklılıktan kadınların nafaka ile ilgili hakları konusunda giderek bilinçlendikleri sonucu çıkarılabilir.
*Dava açıldığında yoksulluk nafakası talebi olmasına rağmen ilerleyen aşamada kadın tarafından nafaka talebinden vazgeçildiği için yoksulluk nafakasına hükmedilmeyen dosya sayısı 2017 yılına ait dosyalarda 50 iken 2018 yılına ait dosyalarda bu sayı 105’e yükseldi.
*Enflasyonun artmakta olduğu ve dolayısıyla nafaka miktarlarının her yıl bir önceki yıla göre hiç olmazsa enflasyon miktarınca artması beklenirken 2018 yılında hükmedilen aylık ortalama nafaka miktarının 2017 yılındaki aylık ortalama nafaka miktarından düşük olması ise dikkat çekici bir başka konudur. 2017 yılında çekişmeli davalarda verilmiş olan yoksulluk nafakalarının ortalaması 413 TL iken 2018 yılında bu ortalama rakam 350 TL’ye düştü. Yani nafaka miktarlarında 2017’den 2018’e yaklaşık yüzde 15 oranında bir azalma var.
“Önerilen nafaka düzenlemesi CEDAW’a aykırı”
*Bu veriler dikkat alındığında nafaka ile ilgili yasal değişikliğe ihtiyaç olmadığı, aksine nafaka tartışmalarının yönünün kadın lehine değişmesi, örneğin tahsil edilemeyen yoksulluk (ve bu arada iştirak) nafakalarının tahsil edilmesi hususunda değişiklikler yapılması gerektiği görülmektedir.
*Son olarak önerilen süreli yoksulluk nafakası düzenlemesi konuya ilişkin mevcut Anayasa Mahkemesi kararı başta olmak üzere, Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Her Tür Ayrımcılığın Ortada Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) ve Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Sözleşmesine de (İstanbul Sözleşmesi) aykırıdır.