Bu rapora konu olan saha araştırmasının soru setini hazırlarken de, veri analizini yapıp raporu yazarken de hak temelli yaklaşımı esas alındı: Görüşülen kişilerin, kültürel arka planları milliyet ifadesiyle değil, geldikleri ülkenin adıyla not edildi; ‘Afgan’ yerine ‘Afganistanlı’ gibi. Anketlerin uygulandığı mahallelerde görüşülen kişilerin çeşitliliğine özen gösterirken, elde edilen veriyi; o topluluklara karşı herhangi bir damgalamaya, ayrımcılık içeren kanaatlerin oluşmasına sebebiyet vermemek için çok dikkatli analiz edildi. Soru setini hazırlanırken, sahada karşılaşılan kişilerin bilgi ve algı düzeyinin de farklı olabileceğini hesaba katarak, soruları en anlaşılır biçimde sormaya odaklanıldı ve alınan yanıtlar veri analizi raporuna aktarılırken kişilerin telaffuz ettiği kavramlar olduğu gibi korundu. Örneğin, bir meslek olarak görmediğimiz ve ‘ücretsiz ev işçisi’ olarak tanımlamayı tercih ettiğimiz ‘ev kadını/hanımı’ ifadesini yine araştırma etiği gereği, değiştirmeden kullanıldı. Soru setinde, algı ve tutumu ölçmek amacıyla bazı önermelere de yer verildi. Bunlar yaşadığımız ülkedeki hâkim kültürün biçimlendirdiği gündelik dilde karşımıza her zaman çıkan bazı önyargılar, ön kabuller veya kanaatlerdi. Örneğin “Bir kız çocuğu hamile bırakan bir oğlan çocuğun o kız çocukla evlendirilmesi anlaşılır bir durum”. Katılımcıların bu önermelere verdiği yanıtlar toplumda çocuk yaşta evlilik olgusuna dair bakış hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Bazı kavramları/terimleri, çalışma konusuyla ilgili başka kaynaklarda sıkça rastlandığı gibi kısaltmak tercih edilmedi. Böylece “Hak ihlallerinin kısaltması olmaz” yaklaşımı bu raporda da ifade edilmeye çalışıldı. Örneğin ÇYEZE yerine çocuk yaşta, erken ve zorla evlilikler, TCDŞ yerine toplumsal cinsiyete dayalı şiddet diye yazdı. Bir topluluğu, bölgeyi ve kurumu suçlayıcı bir dili benimsenmedi; anayasal yükümlülükleri hatırlatarak, çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi için geliştirilecek politikalara dayanak oluşturacak bilgi ve veri üretilmeye çalışıldı.