Almanya’da interseksler için üçüncü cinsiyet kimliğini tanıyan yasa 1 Ocak 2019’da yürürlüğe girdi.
Geçen hafta Almanya Federal Meclis’te oylanarak kabul edilen düzenleme, 28 Aralık 2018 Cuma günü Eyalet Temsilciler Meclisinde de onaylandı. Böylece, interseksler için üçüncü cinsiyet kimliğini tanıyan yasa 1 Ocak 2019’da yürürlüğe girdi.
LSVD: hayal kırıklığa uğradık
Düzenleme ile birlikte hem kadın hem erkek cinsiyetine ait özellikleri taşıyan intersekslerin, doktor raporu sunmaları durumunda “diğer” opsiyonunu seçmesi mümkün olacak.
Doğum belgesinde “diğer” opsiyonunu seçebilmek için doktor raporu sunma zorunluluğu muhalefetteki Yeşiller partisi tarafından eleştirildi. Lezbiyen ve Gayler Birliği (LSVD) de interseksüelliği sadece biyolojik özelliklere indirgemesi nedeniyle düzenlemeye ilişkin hayal kırıklığına uğradıklarını açıkladı.
Hükümet de doğum belgesinin objektif kriterlere dayanması gereken ve kanıt niteliği taşıyan bir kayıt olması gerekçesiyle doktor raporunun gerekliliğini savunuyor.
“Çocuklar velinin izniyle değişiklik yapabilecek”
Düzenlemenin ayrıntıları özetle şöyle:
* Almanya’da doğum belgesinde cinsiyet seçenekleri arasında “kadın” ve “erkek” haricinde “diğer” seçeneği de olacak.
* Düzenlenmiş olan doğum belgelerinde sonradan yapılacak değişiklikler için nüfus dairesine başvuruda bulunmak gerekiyor.
* 18 yaşından küçük çocuklar 14 yaşından itibaren velilerinin izni olması koşuluyla değişiklik talep edebilecek. Velinin çocuğun kararına itiraz edebilmesi için “çocuğun çıkarına ilişkin sebep” sunması gerekiyor.
* Kanun, bireylerin biyolojik özelliklerini dikkate alıyor. Başvurucunun interseks bir birey olduğunu kanıtlaması için doktor raporu gerekiyor.
Yaklaşık 160 bin kişinin başvuru yapması bekleniyor
*Almanya hükümeti “diğer” kelimesinin başvurucuların talepleri doğrultusunda seçildiğini açıkladı.
* Anayasa Mahkemesi kararında yaklaşık 160 bin bireyin bu durumda olduğu kaydedilmişti.Almanya hükümeti söz konusu bireylerin üçte birinin kendini doğum kaydında yer alan cinsiyetle özdeşleştirmediğini ve bu nedenle değişiklik başvurusu yapacağını tahmin ediyor. Ek olarak yıllık yaklaşık bin 500 yeni doğan bebeğin de bu kapsama gireceği öngörülüyor.