Boğaziçi Üniversitesi resmi web sitesinden 29 Kasım’da Devlet Memurları Kanunu ve Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar uyarınca KPSS puanına göre sözleşmeli personel alınacağı ilanı yayınlandı.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu imzası ile yayınlanan basın açıklamasında, Boğaziçi Üniversitesi’nin işe alım sürecinde cinsiyet ayrımcılığı yapmasının Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada şöyle denildi:
“Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğünce bilgisayar teknikeri alımı açısından yer verilen “cinsiyeti erkek olmak” kriteri Anayasa’ya ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
“Nitekim, 11 Aralık 2003 tarihinde ÖSYM web sayfasında yayınlanan Devlet Su İşleri, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü’ne sınavla eleman alınacağına ilişkin ilanda yer verilen “cinsiyeti erkek olmak” kriteri kadınlar tarafından yargıya taşınmış ve Danıştay tarafından bu kriterin iptaline karar verilmiştir. Bunun üzerine 22 Ocak 2004 tarihinde “Personel Temininde Eşitlik İlkesine Uygun Hareket Edilmesi” konusunda bir Başbakanlık Genelgesi yayınlanmıştır (RG, Sayı : 25354).
“Ancak, Danıştay’ın iptal kararından ve Başbakanlık Eşitlik Genelgesinden on dokuz yıl sonra, Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğünce işe alımda bir kez daha kadınlara karşı ayrımcılık oluşturan “cinsiyeti erkek olmak” kriterine yer verilmesi kabul edilemez bir geri adımdır.
“İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) olarak, aşağıda yer verilen uluslararası sözleşmeye ve iç hukuk kurallarına aykırı olması nedeniyle personel alımı ilanındaki “cinsiyeti erkek olmak” kriterinin kaldırılması gerektiğini B.Ü. rektörlüğünün ve kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Bilgi notu:
Anayasa’nın 10. ve 70. maddelerini; Türkiye’nin taraf devlet olarak uygulamayı taahhüt ettiği BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesinin 2. ve 11. maddeleri; İş Kanunu 5. maddesi hükümleri gereğince cinsiyete dayalı ayrımcılık yapılamaz, işe alımlarda ayrımcılık yapılması aynı zamanda suçtur.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10’uncu maddesinde; “…Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz…” ve 70’inci maddesinde; “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” denilmektedir.
Türkiye’nin de taraf olduğu, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her türlü Ayırımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesinin (CEDAW) 2. maddesinde; “Herhangi bir kişi veya kuruluşun kadınlara karşı ayırım yapma girişimini önlemek ve kadınlara karşı ayırımcılık oluşturan mevcut yasa, yönetmelik, adet ve uygulamaları değiştirmek veya feshetmek için yasal düzenlemeler de dahil gerekli bütün önlemler alınacaktır” ve Sözleşmenin 11. maddesinde; “Taraf devletler, kadın ve erkek eşitliği temelinde istihdam konularında kadına karşı ayırımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik bütün uygun önlemleri alacaklardır” ifadeleri yer almaktadır.
İş Kanunu 5/3 madde: “Eşit davranma ilkesi: İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.