Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından, toplumsal cinsiyet alanındaki araştırmaları desteklemek üzere düzenlenen Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü Konferans ve Ödül Töreni 25 Aralık’ta gerçekleştirildi. Bu yılın ödülleri Dilan Alataş, Şehide Zehra Keleş Yüksel ve Gözde Cöbek’in makalelerine verildi.
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi ‘nin (SU Gender) 2009 yılında aramızdan ayrılan akademisyen ve aktivist Dicle Koğacıoğlu anısına düzenlediği “Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülleri” bu yıl 12. Kez sahiplerini buldu.
Bu yıl da çevrimçi gerçekleştirildi
25 Aralık’ta çevrimiçi (online) yapılan konferansta bu yıl Dilan Alataş, Şehide Zehra Keleş Yüksel ve Gözde Cöbek’in makaleleri ödüle layık görüldü.
“Mor Sertifika,” “Cins Adımlar,” “Dönüştürücü Aktivizm,” “Cinsiyet Eşitliği” ve “Cinsiyet, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık” gibi programlarıyla toplumsal cinsiyet alanında farkındalık yaratmayı hedefleyen SU Gender, Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülleri’ni Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin desteğiyle 2010 yılından bu yana veriyor. Ödül programına Türkiye toplumu ve kültürü üzerine toplumsal cinsiyet odaklı araştırmalar yapan genç araştırmacılar başvuru yapabiliyor.
“Eminim yarınlar daha güzel olacak”
Konferansın açılışında konuşan Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Eren İnci, Türkiye’de toplumsal cinsiyet odaklı çalışmaları desteklemek için verilen bu ödül programının artık kendi alanındaki en prestijli ödül programlarından biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“12 yıldır konferans ve ödül, başarıyla devam ediyor. Ne mutlu ki aradan akıp geçen onca zamana rağmen Dicle Koğacıoğlu’nun adını yaşatmak için çaba sarf eden meslektaşları, arkadaşları, yakınları ve öğrencileri var. Bunun çok önemli bir şey olduğuna inanıyorum.
“Bunun çok anlamlı olduğuna inanıyorum. Dicle hukuk sosyoloj alanında ve de özellikle bu alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin rolü hakkında önemli çalışmalar yaptı. Dicle’nin yıllar öncesinde bahsettiği mekanizmaların nasıl bugüne de ışık tutabildiğini gördüm. Nasıl zamanın ötesinde ve üstünde cümleler yazdığını fark ettim.
“Ama aynı zamanda üzüldüm çünkü 2022’nin arifesinde yeni bir milenyumda hala toplumsal cinsiyet eşitliği yönünden istenilen düzeyde olmadığımızı bir kez daha anımsadım. Eminim yarınlar daha güzel olacak. Barış, huzur, refah içerisinde güzel günler yaşayacağız.”
“Cinsiyet eşitliği çalışmalarımız sürüyor”
Konferansın açılışında konuşan SU Gender Direktörü Hülya Adak, “Bugün yine ve yeniden hukuk sosyolojisi alanının Türkiye’de gelişimine ve toplumsal cinsiyetle kesişiminin önemine vurgu yapan sevgili meslektaşımız ve arkadaşımız Dicle bizi 12 yıldır düzenlediğimiz Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü ve Konferansta bir araya getirdi” diyerek şunları söyledi:
“2010 yılından beri sürdürdüğümüz bu gelenek sayesinde yıllar boyunca fakültemizin dekanları, öğretim üyeleri, Dicle’nin öğrencileri, arkadaşları, Dicle’yle çalışan veya çalışmalarından ilham alan tüm öğrenci ve araştırmacılar, sanatçılar ve yazarlar bu buluşmalardan esinlenerek yepyeni çalışma alanlarına yöneldi. Bu törenlerde bir araya gelen araştırmacılar makalelerini zaman içinde ve özellikle Dicle konferanslarından bize kalan tüm makaleleri Ayşecan Terzioğlu ve Cenk Özbay’ın derledikleri Türkiye’de Cinsiyet Kültürleri kitabında yayınlama imkânı buldu.
“2020 yılında arkadaşları, meslektaşları, öğrencileri, ailesi ve onu tanıyan, çalışmalarından çok şey öğrenen araştırmacılar olarak Dicle üzerine bir video hazırladık, yayınladık. Yıllar geçtikçe Dicle Koğacıoğlu Ödül Töreni başka ödüllere ve törenlere de emsal oldu. Yıllardır sürdürdüğümüz bu buluşmalara 2017 yılında Şirin Tekeli Ödül Töreni eklendi.
“Bu sene de Mor Sertifika Programı kapsamında, ilkokul ve lise öğretmenlerine cinsiyet eşitliği ekseninde sürdürmekte oldukları olağanüstü ve sıra dışı sınıfiçi pratikleri için ödül vermeye başladık. Bütün bu çalışmaların ilham aldığı buluşma noktası ya da başlangıç noktası yine Dicle Koğacıoğlu Konferanslarıydı.”
“Bu ödül bizi yeni Diclelerle tanıştırıyor”
Dicle Koğacıoğlu’nun annesi Nevzat Süer Sezgin de törende başta Sabancı Üniversitesi ve Su Gender olmak üzere konferansa ve ödüle emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu çalışmalar bizi hayata bağlıyor. Bu ödül, Dicle‘nin ailesi olarak bizi hem çoğaltıyor hem ömrümüzü uzatıyor. Yepyeni Dicle‘ler tanıyoruz. Onların yaptıkları araştırmalar özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki bütün araştırmalar benim geleceğe umutla bakmamı sağlıyor “dedi.
Dicle Koğacıoğlu’nun babası Murat Koğacıoğlu da “Bir kaybın ardından yapılacak en güzel şeyi yaptı arkadaşları, hocaları, öğrencileri. Bu ödüller Dicle‘yi yaşatan çok önemli çalışmalar. Dicle’nin bizim için kaybından çok daha önemli hukuk sosyolojisi alanında yaşanan kayıp “diye konuştu.
Konferansın açılış sohbetine katılan yazar Necmiye Alpay ise Dicle Koğacıoğlu ile çok uzun yıllara dayanan dostluklarını ve birkaç anısını aktardı. Açılış sohbetinin ardından kolaylaştırıcılığını Biray Anıl Birer ve Şeyma Gümüş’ün yaptığı iki ayrı panel gerçekleşti. Bu yıl ödül kazanan isimlerin araştırmalarını paylaştığı panellerde, Dilan Alataş, “Otizm Anneleri: Bakım Emeği ve Ebeveynliğin Eleştirel Tahayyülü”, Şehide Zehra Keleş Yüksel “Kamuyu Ağırlamak: Sosyal İnceleme Amaçlı Ev Ziyaretleri ve Ev Kadınlarının Kamusal Tahayyülleri”, Gözde Cöbek, “’Harry Sally ile (Uygulamadan) Tanışınca’: Türkiye’deki Heteroseksüel Çevrimiçi Flört Dünyası” başlıklı çalışmalarıyla yer aldı.
TIKLAYIN – Dicle Koğacıoğlu yayınları
TIKLAYIN – Dicle Koğacığlu’nun bianet yazıları
MAKALE ÖDÜLLERİ:
Birinci:
Dilan Alataş, “Otizm Anneleri: Bakım Emeği ve Ebeveynliğin Eleştirel Tahayyülü”
İkinci:
Şehide Zehra Keleş Yüksel, “Kamuyu Ağırlamak: Sosyal İnceleme Amaçlı Ev Ziyaretleri ve
Ev Kadınlarının Kamusal Tahayyülleri”
Üçüncü:
Gözde Cöbek, “’Harry Sally ile (Uygulamadan) Tanışınca’: Türkiye’deki Heteroseksüel
Çevrimiçi Flört Dünyası”
– Dicle Koğacıoğlu kitabına buradan ulaşabilirsiniz.
Dicle Koğacıoğlu hakkındaTürkiye’de hukuk sosyolojisi alanının gelişmesine ve toplumsal cinsiyetin bu alandaki öneminin fark edilmesine önemli katkılarda bulundu. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezuniyetinin ardından doktora çalışmalarına Stony Brook Üniversitesi’nde (SUNY Stony Brook) sosyoloji ve kadın çalışmaları alanlarında devam etti. 1997-98 yıllarında “Anayasa Hukuku ve Müslüman Orta Doğu’da Siyasal Kurumların Modernizasyonu” başlıklı uluslararası projede araştırma görevlisi olarak çalıştı. Aynı yıl İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) “Türkiye’de Düşünce Özgürlüğü ” projesinde danışman ve çevirmen olarak yer aldı. 1999’da Boğaziçi Üniversitesi’ne döndü ve Sosyoloji bölümünde öğretim görevlisi olarak bulundu. Marmara depremi sonrası İzmit Doğukışla Rehabilitasyon Merkezi’nde Kadının İnsan Hakları Projesi’nin travma yaşamış çocuklara yönelik çalışmasında proje koordinatörlüğü yaptı. Aynı dönemde, Müslüman Toplumlarda Kadın ve Cinsellik kitabının editör yardımcılığını yürüttü. 2002-2004 yılları arasında Columbia Üniversitesi ve Brown Üniversitesi Pembroke Kadın Araştırmaları Merkezi’nde doktora sonrası araştırmalarına devam etti. 2005 yılında Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Kültürel Çalışmalar lisans ve yüksek lisans programlarının ve toplumsal cinsiyet çalışmalarının geliştirilmesine önemli katkılarda bulundu. Aynı zamanda Tuzla tersanelerinde yaşanan ölümlere, taşeron sisteminin üniversite dahil hayatın her alanında yarattığı sorunlara ve her alanda yaşanan eşitsizliklere ve adaletsizliğe dikkat çeken çalışmalar yürüttü. Türkiye’de hukuk sosyolojisi alanının gelişmesine ve toplumsal cinsiyetin bu alandaki öneminin fark edilmesine önemli katkılarda bulunan Dicle Koğacıoğlu’nun doktora tezi “Türkiye’de Vatandaşlık Bağlamı: Uygulamalar ve Anlamlar” Ortadoğu Ödülleri’ne ve Lübnan Politika Çalışmaları Merkezi’nin Ortadoğu Araştırma Yarışması Ödülü’ne hak kazandı. Namus cinayetleri üzerine hukuk ve devletin belirleyici rollerinin altını çizen makaleleri hem uluslararası akademik çalışmalarda hem de Türkiye’de yaygın olarak kullanılmaya devam ediyor. Koğacıoğlu, 2009 yılında aramızdan ayrıldığında, adalete erişim süreçleri üzerine bir alan araştırması yürütüyor, aynı zamanda 12 Eylül darbesinin hukukçular tarafından nasıl algılandığını ve anlatıldığını inceliyordu. SU Gender hakkındaResmi olarak 2015’te merkez niteliği kazanan Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender), çalışmalarını 2006’dan beri sürdürüyor. Toplumsal cinsiyet üzerine çalışmalar yürüten Merkez, Mor Sertifika ve Cins Adımlar gibi ana faaliyetlerine ek olarak, Dicle Koğacıoğlu Makale ve Şirin Tekeli Araştırma Ödülleri gibi programlarıyla da alandaki birikimin taşıyıcılığını üstleniyor. Merkez, bu faaliyetlerin yanı sıra; birçok alana dokunan uluslararası konferans, panel, söyleşi, yetişkin eğitimi gibi etkinliklerle de toplumda bu alanda ihtiyaç duyulan dönüşüme destek oluyor. Dicle Koğacıoğlu makale ödülleri hakkındaSu GENDER sayfasında şöyle anlatılıyor: Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü, 2009 yılında aramızdan ayrılan meslektaşımız, arkadaşımız, sosyolog Dicle Koğacıoğlu anısına Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin desteğiyle SU Gender tarafından verilen bir makale ödülü. 2010 yılından bu yana verilen ödülün amacı, Türkiye üzerine toplumsal cinsiyet odaklı araştırmaları desteklemek ve genç araştırmacıları teşvik etmektir. Ödül, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile yüksek lisans derecesini son iki yıl içerisinde almış araştırmacılara açıktır. Gönderilen makaleler anonim olarak, üniversitelerarası bir seçici kurul tarafından değerlendirilir. |