Diyarbakır’da 15 Temmiz Darbe Girişimi’nin ardından kadın ve çocuklar için çalışan çok sayıda dernek kapatıldı. Kadın Merkezi Vakfı (KAMER) dışında çalışan sivil toplum örgütü neredeyse kalmadı.
KAMER Vakfı, Diyarbakır’da kadınların 24 saat ulaşabildikleri neredeyse tek sivil toplum örgütü.
Diyarbakır’da kadınlar için yeni bir merkez daha kuruldu: Rosa Kadın Merkezi.
Derneği kuran kadınlar arasında, siyasetçi, psikolog, gazeteci de bulunuyor.
Merkezin, yedi kişiden oluşan yönetim kuru üyeleri arasındaysa siyasetçi ve kadın hakları savunucuları Ayla Akat Ata ve Yüksel Baran yer alıyor.
Özellikle erkek şiddetine uğrayan kadınların ve çocukların başvurusu noktası olmayı hedefleyen merkezin kurucularından Adalet Kaya, merkezin çalışma alanlarını bianet’e anlattı.
“Sahadan eğitime çok geniş alanda çalışılacak”
Kaya, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı üç kadın sığınma evinin de kapatıldığını ya da işlevsiz hale getirildiğini söylüyor.
“Önce mahalle mahalle gezip kadınların ve çocukların ihtiyaçları tespit edilecek. Basından duyduğumuz ihtiyaçlar var ancak bu yeterli değil. Kadınlarla daha yakın ilişki kurup, birebir görüşmek istiyoruz. Saha çalışmasının ardından çalışma planları hazırlanacak. İkinci ve mutlaka yapmak istediğimiz bir şey de eğitim. Merkezimiz de bu şekilde planlandı. Bir eğitim odamız var. Orada toplumsal cinsiyet başta olmak üzere birçok konuda kadınlara yönelik eğitimlerimiz olacak.”
Merkezin 29 Aralık 2018 Cumartesi günü düzenlenen açılış etkinliğinden.
“Yerel evrensele taşınacak”
Hem yerel hem de evrensel çalışmalar yapmak istediğini söyleyen Kaya, şöyle söylüyor:
“Yerelin sorunlarını evrensele aktarmak. Evrenselden yerele dair çözüm önerileri almak istiyoruz. Sadece bulunduğumuz alanda çalışmak değil amacımız, büyük ve geniş düşünüp farklı coğrafyalardaki kadınlara da dokunmak ve temas etmek istiyoruz.”
“Fark yaratan tüm kadınları kapsıyor”
Kaya, merkezin adını neden “Rosa” koyduklarını da şöyle anlatıyor:
“Rosa Luxemburg’dan günümüze mücadeleci kadınlar sayesinde buradayız. Biraz geçmişte fark yaratan direnişçi kadınları hatırlatan biraz da bugünü çağrıştıran kadınların kim olduğunu hatırlatan bir isimle anılmak istedik. Tarih boyunca direnen tüm kadınları içine alan bir isim olduğunu düşünüyoruz.”