“Türkiye’de de korana etkilerini görmeye başladığımızda kadınlar olarak sağlığımızı düşünmekle birlikte evlerde olmanın bizler için oluşturduğu gerçek ile bir kere daha karşı karşıya kaldık.”
Kadın Savunma Ağı’ndan Sezen Özkan:
“Devlet olağanüstü bir dönemden geçiyoruz kadına yönelik şiddet artıyor önlem aldık desin şiddet uygulayanı evden uzaklaştıracağız” diye açıklama yaparsa bunun iyi olacağını düşünüyorum.”
Mor Çatı’dan Melike Keleş:
“Korona günlerinde kadınlar için acil önlem planının açıklanması şart. Virüse karşı nasıl sosyal mesafelenme, test yani tespit, karantina, tedavi gibi aşamaları ile çeşitli yapılacaklar belirli ise ve bunlar acil ve üst düzey ele alınıyor ise aynı şekilde bu günlerde kadınlar için de ayrıca İstanbul Sözleşmesinin çizdiği doğrultuda önleme, koruma, kovuşturma, politika geliştirme maddeleri uygulanmalı.”
Kadın Cinayetleri Patformu’ndan Fidan Ataselim:
Korona salgını nedeniyle karantina koşularında özellikle ev içinde Çin, İtalya ve İsveç gibi ülkelerde erkek şiddetinin arttığı bilgisi basına yansıdı.
Salgın nedeniyle “evde kal” çağrılarının yükseldiği Türkiye’de kadınların güvenliği alındı mı?
Kadın Savunma Ağı’ndan Sezen Özkan, Mor Çatı’dan Melike Keleş ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri ve Kadın Meclisleri Üyesi Fidan Ataselim çözüm önerilerini sıraladı.
Özkan: Erkek şiddetine karşı 7/24 erişilebilir telefon hattı istiyoruz*Biz kadınlar açısından evlere itilmek gerek iktidar tarafından gerek baba, koca, sevgili, abi tarafından sıkça maruz kaldığımız bir durum. Bu durumda çokça kadın tanık olduk ve olmaya devam ediyoruz. *Korona virüsünün kadınları ölüm oranı dışında, daha az görünür yollarla orantısız biçimde etkilediğini biliyoruz. Korona virüsünü önceden yaşayan ülkelerden gelen bilgiler doğrultusunda salgınla mücadelede kritik olan sosyal izolasyonun, kadınları şiddet failleriyle birlikte yaşamak zorunda bırakarak, şiddeti en az 3 kat arttırdığını, görünmezleştirdiğini, müdahaleyi zorlaştırdığını gösteriyor. *Salgınla mücadelede en önemli araçlardan biri olan sosyal mesafenin kadınlar için her açıdan güvenli olması için: İstanbul Sözleşmesi’nin, 6284 sayılı yasanın ve faili uzaklaştırma kararlarının bu koşullarda da en etkin biçimde uygulanmasını istiyoruz. *Yalnızca kadına yönelik şiddete karşı acil bir dayanışma hattının 7/24 erişilebilir hale getirilmesini ve sağlıklı müdahale koşullarının yaratılmasını talep ediyoruz. |
Keleş: “Şiddet uygulayan evden uzaklaştırılacak”
|
Ataselim: Online destek hatları yoğunlaştırılmalı*Korona tedbirleri bahane edilerek 6284 ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması zorlaştırılmamalı. *Kamu kurum ve kuruluşları diğer konular ile ilgili nasıl canlı yayın, video, eğitim düzenliyor ise 6284 ve İstanbul Sözleşmesi ile ilgili de yapmalı. *Korona günlerinde kadınlar için acil önlem planının açıklanması şart. Virüse karşı nasıl sosyal mesafelenme, test yani tespit, karantina, tedavi gibi aşamaları ile çeşitli yapılacaklar belirli ise ve bunlar acil ve üst düzey ele alınıyor ise aynı şekilde bu günlerde kadınlar için de ayrıca İstanbul Sözleşmesinin çizdiği doğrultuda önleme, koruma, kovuşturma, politika geliştirme maddeleri uygulanmalı. *Virüsten korunma, kadınları şiddetten koruma karşısında engel oluşturmamalı. Bunun için başta virüse karşı alınan önlemler ve uygulamalar toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğu bilinci ile bütünlüklü olmalı. *Kadınların haklarına erişimi kolaylaştırılmalı. Online işlemler kadınların hakları için de aktif kullanılabilmeli. Şikâyet, başvuru, dosya gönderme dijital ortamdan yapılabilmeli. Tüm sistem teknoloji ve bilim ışığına geliştirilmeli. Bu uygulamalar daha çok paylaşılmalı. “Üçüncü kişilerin ihbarı da dikkate alınmalı”*Şiddet ve şiddet tehdidi durumunda kadınlar için destek ve danışma mekanizmaları 7/24 çalışmalı, aksama olmamalıdır. 155 Polis, 156 Jandarma, 183 Bakanlık, baroların hatları ve bir engelle karşılaşılırsa bizi arayabilir kadınlar. İç İsleri Bakanlığı’nın çıkardığı KADES uygulaması telefonlara yüklenebilir her ne kadar uygulamada aksaklık olsa da kullanmaktan bizi geri tutmamalıdır. *Kadınların kendilerinin şikâyet etmeleri faille aynı ortamda bulundukları için daha zor olabilir. Yetkililer her koşulda kadınların yanında olduğu ile ilgili açıklamalar yapmalı. 3. kişilerin ihbarı dikkatle ele alınmalı. *Yargıda alınan tedbirler kadınların örselenmesine yol açmamalı, farklı önlemler de yanı sıra geliştirilmeli. Uzaklaştırma kararının son gününü bekleyen, cezaevinden izinli çıkıp kadınları öldürenlerin olduğu ülkemizde virüs tedbirlerini fırsata çevirmeleri engellenmeli. Tüm yargı ve infaz sürecinden kadınlar haberdar edilmeli. “Korona önlemleri cinsiyetçi olmamalı”*Kadınların daha fazla evde kalmak zorunda olduğu günler toplumsal cinsiyet rollerini yeniden üreteceği için farklı önlemler alınmalı. Ev içi emek görünmez kılınmamalı. En azından ev işlerinin, temizlik, yemek, hasta ve çocuk bakımı…., kolektif yürütülmesi her yerde teşvik edilmeli. Cinsiyetçi iş bölümü normalleştirilmemeli. *Korona önlemleri cinsiyetçi olmamalı. Bununla birlikte “eşit” mişiz gibi de ele alınmamalı. Kadınlar için ayrıca koruyucu olmalı. *Kayıt dışı, güvencesiz çalışan göçmen kadınlar için destek mekanizmaları geliştirilmeli. Yalnız olmadıklarını güvence altına almalı. *Sığınma evlerinin koşulları da Korona tedbirlerine uygun olmalı, sığınmak isteyen kadınların işlemleri kolluk birimleri tarafından kolaylaştırılmalı. |