Medyada cam tavan engelleri ve güç mesafesi algısı nedir? Nasıl çözülür?

Evrim Kepenek 23 Temmuz 2024 Türkçe
Facebook Twitter Google

Toplumsal cinsiyet rolleri ve cinsiyet kalıp yargılarının iş dünyasındaki kadınlar üzerinde yarattığı cam tavan engelleri üzerine önemli bir çalışma yürüten Avukat ve öğretim görevlisi Özlem Şen’in ilk kitabı “Medyada Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Güç Mesafesi ve Cam Tavan Engelleri” okurla buluştu.

Şen’in kitabı, toplumsal cinsiyet rolleri ve güç mesafesi algısının kadınların iş yaşamındaki engellerini anlamak ve çözüm yolları aramak adına önemli bir kaynak sunuyor.

“Terfi almaları engelleniyor”

Cam tavan, iş yaşamında kadınların karşılaştığı görülmeyen engelleri ifade eden bir kavram olarak tanımlanıyor. Şen, kadınların çoğunun zaman baskısına maruz kaldığını ve bu durumun, işlerinde yükselme ve kariyer yapma fırsatlarını kaçırmalarına ya da geciktirmelerine yol açtığını belirtiyor.

Kadının aile içerisindeki sorumlulukları ve rolleri, mesleğinde ilerlemesini zorlaştırıyor ve bu durum, pek çok örgütte cam tavan engellerinin oluşmasına neden oluyor.

Şen, kadınların cam tavanla karşı karşıya kalmasının cinsiyetlerinden kaynaklandığını ve bunun, kadınların özgüvenini düşürerek üst yönetime çıkmalarını ve terfi almalarını büyük ölçüde engellediğini vurguluyor.

Güç mesafesi

Güç mesafesi algısı, toplumların eşitsizliği benimseme düzeyi olarak tanımlanıyor.

Şen, güç mesafesi algısının cinsiyet rolleri ve eğitim düzeyine göre farklılık gösterdiğini belirtiyor.

Lise mezunu katılımcıların güç mesafesi ortalamasının, ön lisans, lisans ve yüksek lisans mezunu katılımcılardan daha yüksek olduğunu ifade ediyor. Aynı şekilde, yüksek lisans mezunu katılımcıların eşitlikçi cinsiyet rolü ortalaması, diğer eğitim seviyelerinden anlamlı şekilde yüksek çıkıyor.

Şen’in araştırması, medya sektöründe çalışan kadınların karşılaştığı başlıca güç mesafesi algılarını da inceliyor. Araştırma sonuçlarına göre, güç mesafesi kadınların cam tavan engelleri algısını artırıyor.

Medya sektöründe kararlar genellikle yönetici pozisyonundaki erkekler tarafından verilmekte ve kadınların bu süreçte daha yüksek güç mesafesi hissetmelerine neden oluyor.

Şen, artan güç mesafesinin kadın çalışanların örgüt içindeki iletişim problemleri ve kariyer planlamasında sorunlar yaşamalarına yol açtığını belirtiyor.

“Yöneticiler daha az müdahale etmeli”

Şen, kadınların cam tavan engellerini aşmaları için çeşitli stratejiler öneriyor. Bu stratejiler arasında toplumsal farkındalık yaratacak projelerin üretilmesi, cinsiyet ayrımcılığını engelleyecek yasaların oluşturulması ve medya sektöründe kadın-erkek dengesi sağlanması yer alıyor.

Ayrıca, medya sektöründeki yöneticilerin çalışanların görev ve sorumluluk alanlarına daha az müdahale etmeleri gerektiğini ve kurum içinde yönetici-personel ilişkisini dengeleyici sosyal aktiviteler düzenlenmesi gerektiğini vurguluyor.

Cinsiyet eşitsizliği ve eril medya dili

Cinsiyet eşitsizliği ve eril medya dilinin haber metinlerinde fazlaca yer aldığını belirten Şen, bu durumun önüne geçilmesi gerektiğini savunuyor.

Medya ve Kadın Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzuna göre, medyanın kadına yönelik şiddet ve cinayet haberlerini yaparken kalıplaşmış sözlerden, yakıştırmalardan ve magazinsel sunumdan kaçınması gerektiğini vurguluyor.

Şen, medyanın toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınlara yönelik ayrımcılıkları önlemek için etik ve sosyal sorumluluğa sahip olduğunu hatırlatıyor.

Şen, son olarak, kitabını kadın mücadelesine ithaf ettiğini belirtiyor ve “yaşasın kadın dayanışması” ve “yıkılsın şeffaf çatılar” diyor.

Özlem Şen / Medyada Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Güç Mesafesi ve Cam Tavan Engelleri.  1. Baskı,. Mayıs 2024. 

(EMK)