Medyada kadınlar özne olarak değil, toplumsal cinsiyet rolleriyle yer bulabiliyor. “Anne”, “eş”, “kardeş” olarak kodlanan kadınlara eğer şiddet uygulanıyorsa, yapılan haberlerde şiddet bir kez daha üretiliyor.
Örneğin, Ankara’da 31 Mayıs 2018’de katledilen üniversite öğrencisi Şule Çet’in öldürülmesine ilişkin haberlerde, Çet’in fotoğrafları defalarca servis edildiği halde iki failin fotoğrafına ulaşmak neredeyse imkansızdı.
Defalarca medyada toplumsal cinsiyet eşitlikçi haber yazımı konusunda eğitimler verilse de, yaygın basın ya da muhalif basın fark etmeksizin, haberler kadınları zaman zaman rencide ediyor ya da kadına yönelik şiddeti üretmenin aracı haline geliyor.
Film Mor’dan Melek Özman, yıllardır medyadaki erkek egemen dili inceleyen isimlerden biri.
Özman, kadına yönelik şiddet haberlerinin faillerin gözünden yazıldığını ifade ediyor:
“Bir çırpıda sayabileceğimiz istisnalar dışında, Hayır maalesef, medyada kadınlara yönelik şiddet haberleri şiddet failinin-erkeklerin gözünden, dilinden yazılıyor. Eğer adli mercilere yansımış bir şiddetse zaten direk adli raporlara, failin ifadelerinden yazılıyor ama diğer türlüsünü de ayırmak güç, gazeteci de failin diyeceklerini birebir habere katabiliyor.
“Bu sürece vakıf zaten. Bilinen, medyanın kendi yorumu-katkısını da içeren ataerkil klişeler, yargılarla, maruz kalanı teşhir eden, sorgulayan, yer yer hakim, savcı, yer yer senarist, psikolog, cinolog gibi yazılan haberler… “
“Psikolog muhabirler türemiş”
Haberleri yazarken bazı muhabirlerin adeta bir psikolog gibi davranıp, şiddetin nedenini erkeğin “cinnet” geçirmesi olarak açıkladıklarına dikkat çeken Özman, şiddeti ortaya çıkaran zihniyetin teşhir edilmediğine vurgu yapıyor:
“Misal psikolog muhabirler çok, hemen anlayıverir şiddet uygulayanın psikolojik sorunları olduğunu. Cinolog muhabir de çokça rastlanan bir tür, hemen failin cinnet geçirdiğini tespit ederler, şiddetin nedeni de cinnet geçirten cinler olur.
“Üçüncü sayfa haberinin ötesinde politik cinayetler olarak yaklaşmak, adını koymak, zihniyeti teşhir etmek, neden diye sormamaya-şiddete bahane aramamaya, cinsiyetçi bir dil-yaklaşım içinde olmamaya özen göstermek filan hak getire. “
“Haberler sayesinde failler strateji sağlıyor”
Kadın cinayetleri ve çocuğa yönelik cinsel istismar haberlerinin özensizce yazıldığını söyleyen Özman, haberler sayesinde faillerin strateji geliştirdiğini de söylüyor:
“Şiddete neden aramaktan imtina ederek, tabi ki erkek şiddetine bir meşruiyet ve dolaşım alanı sağlıyor, sürmesine katkıda bulunuyor. Faillere strateji de sağlıyor, sıkça rastlıyoruz, nasıl indirim alacaklarını, kendilerini nasıl ‘savunabilecekleri’ filan bu haberlerden ezber ediyorlar. Hoş erkek dayanışması yaygın, gazete okumayan bir faile indirim alması için ifadesinde neler demesi gerektiği karakolda da söylenebiliyor.”
Çözüm: Cinsiyet eşitlikçi medya
Özman, bağımsız, demokratik; her kademesinde cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir medyanın şart olduğu görüşünde:
“Meslek ilkeleri, etiği, var olan ilkelerin de geliştirilmesi… Tabi ki bunlarla birlikte meram edilmesi lazım bu ayrımcı olmayan, eşitlikçi yaklaşımın geliştirilmesi, ilkeler haline getirilmesi, yaygınlaştırılması için bir tür sihirli iksir muamelesi yapmadan eğitim de faideli olur.
“Bazen genel toplumsal tepkinin geliştiği durumlarda herkes şiddete karşı en duyulur sesle en radikal sloganı atmaya çalışıyor. Bir tür şiddete karşı ses çıkar hezeyanı geliyor geçiyor, çok şık eğitimler, atölyeler filan da yapılıyor ama slogandan, etkinlikten ötesine geçmek zorunda medya da.”