Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi, Ankara’da özel bir toplantı salonunda, “Türkiye’de toplumsal cinsiyete duyarlı mülteci destek programları” başlıklı konferans düzenledi.
Konferansa, mültecilerle çalışan sivil toplum kurumları çalışanları, kadın mülteciler, bazı hükümet yetkilileri ve UN Women görevlileri yer aldı.
Konferansta, sivil toplum ve devlet yetkilileri arasındaki iş birliğinin arttırılması ve yeni projeler üzerinde konuşuldu.
BM Kadın Birimi Avrupa ve Orta Asya Direktörü ve BM Kadın Birimi Türkiye Temsilcisi Alia El Yassir, tüm dünyada mülteci ve göçmen kadınların zorluklar ve ayrımcılıkla karşılaştığını ifade etti:
* Mültecilerle dayanışmada, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaygınlaştırıldığı ve ana akımlaştırıldığı perspektifle yapıldığı örneklerin arttırılması gerekiyor.
* Dünyada ve Türkiye’de mültecilerle dayanışmak için çok sayıda proje yapılıyor. Ancak, bir çoğu toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifine göre yapılmıyor. Bundan hepimiz sorumluyuz.
* Kadınlar ve kız çocuklarının hayatının iyileştirilmesinde hepimizin sorumluluğu var.
* BM Kadın Birimi ve paydaşları olarak toplumsal cinsiyete duyarı hareket etmeyi önceliyoruz ve yereli de buna dahil ediyoruz.
* Projelerimizin, kadınlar ve kız çocukları için dönüştürücü sonuçlar oluşması için çalışıyoruz. Kadın birimi olarak kadınlar hedefli eylemler gerçekleştirmeye ve koordine etmeye çalışıyoruz. Kadınlar ve kız çocukları şiddetten korunmalı bunu sağlamaya çalışıyoruz.
* Kadınlar ve erkekler arasındaki eşitliği sağlamaya çalışıyoruz. Kadınlar Türkiye’deki mülteci nüfusunun yüzde 70’ini oluşturuyor. Türkiye yeni programlar yapıyor mülteci kadınların ve kız çocuklarının sorunlarına cevap vermeye çalışıyor ama bazı kız çocukları ve kadınlar yine de ön görülemeyen sorunlarla karşılaşıyor. Halen daha kadınlar ve kız çocukları barınma konusunda, eğitime, sağlığa erişim konusunda sıkıntılar yaşıyor.
* BM olarak Türkiye’deki hedeflerin büyük bir kısmını gerçekleştirdik hatta ötesine geçtik.
* Türkiye’nin faklı noktalarından çok sayıda kadın bize katılmış durumda, biz onların sesini duymalıyız, duyurmalıyız.
“Dünya mültecilerin sorunlarını dram gibi izliyor”
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Aksoy da, göçü bir kriz olarak görmediklerini iyi yönetilmesi gereken bir süreç olarak gördüklerini belirterek şunları söyledi:
* Bu salonun çoğunluğunda erkekler var. Keşke buraya daha fazla erkek getirsek keşke erkeklerin de zihinsel dönüşümün sağlasak. Bunu yapmamız gerekiyor.
* Dünya Suriye’deki ölümleri görüyor ancak sorunu çözmek için harekete geçmiyor. Dramlarını acı bir film gibi izliyor. Biz, Gaziantep Belediyesi olarak 400 bin mülteciye ev sahipliği yapıyoruz.
“Yalnız yaşayan kadınların sorunlarını da ele almak gerekiyor”
AB Türkiye Delegasyonu’ndan Simona Gatti de, konferansın olumlu sonuçlara neden olmasını ümit ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
* AB Türkiye’deki belediyelere mültecilerin güçlendirilmesi konusunda destek veriyor ve vermeye de devam edecek.
* Mülteci kadınların çok fazla sorunları var. Özellikle yalnız başına kalan kadınların sorunlarını dikkatlice ele almak gerekiyor.
* Entegrasyon son derece önemli bir noktada bunu daha da geliştirmek gerekiyor.
“Dünya mülteciler konusunda sınıfta kaldı”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürü Gülser Ustaoğlu da, Türkiye’nin mağdur coğrafyalara el uzatma konusunda cömert olduğunu dünyanınsa olmadığını belirtti:
* Suriye’de beş yüz binden fazla insan öldü, beş milyon insan göç etmek zorunda kaldı. Biz bunun en yakın tanığıyız.
* Tüm mağdur coğrafyalara el uzatıyoruz. Ancak dünya mağdura el uzatma konusunda gerekli hassasiyeti göstermeyerek sınıfa kaldı.
* Bizler Türkiye olarak insanlık onurunu kıracak tavırların bir ayağı olmadık. Biz mültecilerin etnik kökenine cinsiyetine bakmadan herkese aynı duyarlılıkla yaklaşıyoruz..
* 19 ilde psikolog vaka danışmanı başta olmak üzere yaklaşık 155 personel hizmet ediyor. (Mültecilere yönelik) Alo 144 sosyal yardım hattı Arapça hizmet veriyor.
Konferans, sivil toplum çalışanları, UN Women görevlileri ve mültecilerin bir araya geldiği ve çözümler üzerine konuştuğu yuvarlak masa toplantısıyla sona erdi.
Konferansın detayları
Konferansta, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) Al Farah Mülteci Çocuklar Korosu Türkçe ve Arapça şarkılar söyledi. AB, Japonya ile İzlanda hükümetlerinin finansmanıyla yürütülen “Irak, Ürdün ve Türkiye’deki Suriyeli kadınların, kız çocuklarının ve ev sahibi toplumun dayanıklılığının artırılması” projesi kapsamında gerçekleştirilen konferansa katılım oldukça yüksekti. Konferansın gerçekleştiği salonun lobisinde, Suriyeli göçmen kadınların ve kız çocuklarının fotoğrafları yer aldı. Suriyeli kadınların ürettiği bez çantalar satıldı. Suriyeli kadınların bazılarının konferansa kız çocuklarıyla katılmaları dikkat çekti. Suriyeli kadınlar, fotoğraflarının çekilmesinden hoşlandıklarını ancak basında yayınlanmasını istemediklerini belirtti. Konferansta, Portekiz Göç Yüksek Komisyonu Vera Eloi da Fonseca, SADA Kadın Gelişim ve Dayanışma Merkezi Temsilcisi Mürfet Cacul, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak ve Uluslararası Çalışma Ösgütü Türkiye Ofisi Direktörü Numan Özcan da katıldı. |