164 kadın ve LGBTİ+ örgütünün imzalı çağrısıyla 600’ü aşkın kadını İstanbul’da buluşturan Türkiye Kadın Buluşması Beşiktaş’taki Fulya Sanat Merkezi’nde devam ediyor.
Buluşmanın ikinci ve son gününde kadın hakları mücadelesinin kazanımlarının ve gelecek dönem planlarının konuşulduğu atölye çalışmalarından öne çıkan fikir ve öneriler tartışılıyor.
Flormar işçileri ve Leyla Güven selamlandı
Buluşma boyunca il platformları aktarımları, kazanımlara yönelik müdahalelerin paylaşımı ve atölyeler yapıldı.
Kadınlar konuşmalarında, OHAL koşullarında yaşanan hak ihlalleri, kadın emeği, doğa ve çevre mücadelesi, kadın cinayetleri, krizin kadınların yaşamına olan etkileri ile bunlara karşı yerellerde verilen mücadele denetimlerini anlattı.
Direnişteki Flormar işçilerinin yanında olduklarını söyleyen kadınlar açlık grevindeki tutuklu Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Leyla Güven’i de selamladı.
Açılış konuşmasından: “Birlikte başardık”
5 Ocak Cumartesi günü başlayan ve bugün de devam eden Türkiye Kadın Buluşması’nda yapılan açılış konuşması şöyleydi:
“Kar, kış, boran demeden çok uzak yollar aşıp geldik; çünkü hayatımız üzerinde hak iddia edenlere söyleyeceklerimiz, yeni rejimi kadın düşmanlığı üzerinden inşa eden AKP iktidarına karşı yapacaklarımız var: İtaat etmeyeceğiz! Evlere hapsolmayacağız! Hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz! Haklarımızı kimselere vermeyeceğiz! Ve şimdi, bunların hepsini yapabilmek için hep beraber ilk adımı atıyoruz.
“İddiamız büyük: Kadın hareketi olarak her şeye rağmen bir arada durduğumuzu göstermek niyetindeyiz. Sesimizi, sözümüzün kıymetini azaltmaya; çeşitli yollarla bizi düşmanlaştırmaya çalıştıkları bu dönemde bile Türkiye’de kadınların kadın hareketine, kurumlarına hala güvendiğini ve bizlerin yok sayıldığı bir kadın hareketinin ise hakiki olmadığını hatırlatacak büyüklükte ve çeşitlilikte bir buluşma gerçekleştiriyoruz. İşte bunu birlikte başardık.
“Hareketimiz gücünü dayanışmamızdan alıyor ve bizler bu güçle dünyayı yerinden oynatabileceğimizi biliyoruz. Bunu, Arjantin’den İran’a, İzlanda’dan Amerika’ya, Polonya’dan İspanya’ya yükselen kadın isyanlarıyla, kadınların özgürlükleri, bedenleri, emekleri, kimlikleri için hayatı durdurmasıyla tekrar gördük… Şimdi burada, birlikte, Türkiye’deki kadın hareketi olarak, bu gücü yeniden hissediyoruz.”