Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, “Ceza Yargılaması Bakımından Adil Yargılanma Hakkının Uygulanmasında Ayrımcılık Yasağı İhlalleri İzleme Raporu” yayımladı.
Ozan Devrim Yay’ın editörlüğünü yaptığı rapor, şüphelinin/sanığın “etnik kimliğinin, inanç kimliğinin, toplumsal cinsiyet kimliğinin, zengin ya da yoksul oluşunun, siyasi görüşünün ya da şikâyetçinin bir kamu görevlisi, hükümet veya devlet yetkilisi olmasının” adil yargılanma süreçlerine etkisini inceliyor.
Rapor, şüpheli/sanığın kimliğinin “suçlamanın bildirilmesi”, “sessiz kalma hakkı”, “gizlilik kararı”, “masumiyet karinesi”, “avukat yardımından yararlanma”, “tarafsız mahkeme”, “hukuka aykırı deliller”, “silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama” haklarını ve uygulamalarını nasıl etkilediğini inceliyor.
Önyargılı davranışlar ve taciz
Rapor “etnik kimliği Kürt olanlara; inanç kimliği Alevi olanlara; toplumsal cinsiyet kimliği LGBTİ+ ve kadın olanlara; siyasi görüşü sol, sosyalist, özellikle HDP’li olanlara; şikâyetçinin Cumhurbaşkanı olması durumunda” şüpheli ve sanıklara kamu görevlileri tarafından önyargılı, ayrımcı davranışlar gösterilebildiğini ortaya koyuyor.
Rapora göre kadınlar, polisler veya gardiyanlar tarafından cinsel tacizle karşı karşıya kalıyor.