(İng.:discrimination; İsp.: discriminacion.)
Kişiye bireysel yeteneği dışındaki ölçütlerle farklı muamele yapılması. Yaş, bedensel yetenekler, sınıf, etnik köken, cinsiyet, ırk ya da din ayrımına dayalı muamele. Terim Latince discriminare (bölmek, ayırmak, ayırdetmek) sözcüğünden geliyor. Irk ve renge dayalı ayrım ilk kez 1866’da Amerikan İngilizcesinde anlam kazandı.
Bağlam Örneği. “Kadınlara yakıştırılan statü düşüklüğü en çarpıcı biçimde hukukta var olan ayrımcılıkta ortaya çıkar. Günümüzde, pek çok ülkede, kadınlar yasalar karşısında ister mülkiyet ve miras hakkı ile evlenme ve boşanma, isterse, uyruk değiştirme, mülk alım satımı ya da iş bulma gibi konularda olsun erkeklerle eşit muamele görmüyorlar, “ (İnsani Gelişme Raporu 1995, s.7)
“Bir hafta süren sıkı pazarlıkların ardından yayımlanan program taslağı baskı, ayrımcılık ve şiddetle karşılaşmaksızın cinsellikle ilgili konularda denetim sahibi olma ve serbestçe karar verme hakkının kadının insan hakları arasında yer aldığını belirliyor.” (IPS, 16 Eylül 1995)