(İng: equality; İsp: igualdad)
Eşitlik, biriyle ötekini aynı şekilde etkileyen aynı ölçü, nicelik, ya da derecedir. Eşitlik ile hakkaniyet (equity) eş anlamlı değildir.
Bağlam Örneği. “Sanat da dahil, iletişim ve medyada kadın, teknik süreçlere de, karar alma süreçlerine de eşit katılmadıkça hem yanlış gösterilmeye hem de yaşadığı gerçekler göz ardı edilmeye devam edecek.
“Kadın ve erkeği basmakalıplıktan uzak, çeşitlilikleri içinde ve dengeli bir tarzda resmettiği ve insanın onuruna ve değerine saygı gösterdiği ölçüde, medya, kadının ilerlemesini sağlamak açısından büyük bir potansiyele sahip olmaya devam edecek.” (Dördüncü Dünya Kadın Konferansı Eylem Platformu, paragraf 33)
“Sözcü, IPS’ye verdiği demeçte, kadının insan haklarına verdikleri kısıtlı desteğin devletlerin kadının ekonomik ve toplumsal yaşamdaki eşitliğini yasallaştırmadaki isteksizliğinin de göstergesi olduğunu belirtti.” (IPS, Eylül 1995)
“Eylem Platformu’nun ve Dördüncü Dünya Kadın Konferansı’nın sonuç bildirgesinin oylanmasına dakikalar kala, delegasyonun karşılaştığı en büyük anlaşmazlığın kadın ve erkeğin mirasta eşit hak sahipliği konusu olduğu görülüyor.
“Kuran’ın kadının miras hakkını erkeğin yarısı olarak belirleyen kesin hükümler getirdiğini savunan Müslüman ülkeler, bu konuda esneklik gösteremeyeceklerini ileri sürüyorlar.
“Ayrıca, platform taslağında kullanılan eşitlik yerine hakkaniyet kavramının yer almasını istiyorlar.” (IPS, 16 Eylül 1995)