Fotoğraf: İSİG Meclisi
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın iş cinayetleri raporu yayımladı.
Rapora göre, çalışma yaşamının erilliği, işyeri ortamı ve tasarımından, işyerlerinin yönetim yapısı, işyerindeki işbölümü ve ilişkilere kadar her yerde kadınlar aleyhine işliyor. Cinsiyete dayalı emek sömürüsü, kadınların çalışma yaşamında fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik ve dijital şiddete maruz kalmasına ve ayrımcılığa uğramasına neden oluyor.
Kadınlar, okumalarına ve çalışmalarına izin verilmeyerek ekonomik şiddete maruz kalıyor. Ücretsiz ev emekçisi kadınların pek çoğu sorumluluklarından kaynaklı ücretli bir işte çalışamıyor. Ekonomik krizlerin en hızlı ve en çok yoksullaştırılan, sosyal güvenlik korumasının dışına çıkartılan, kemer sıkma politikalarının en fazla uygulandığı kesim de kadınlar oluyor.
2013’te en az 103, 2014’te en az 131, 2015’te en az 121, 2016’da en az 110, 2017’de en az 117, 2018’de en az 120, 2019’da en az 115, 2020’de en az 148, 2021’de en az 165, 2022’de en az 109 ve 2023’ün ilk on ayında en az 140 kadın işçi öldü.
Kadın işçileri öldüren başlıca neden trafik-servis kazaları. Kadın iş cinayetlerinin yarıya yakınını (yüzde 44) oluşturan trafik-servis kazaları özellikle tarım işçisi kadınların ölümlerinde bariz bir biçimde belirleyici. Kadın istihdamındaki güvencesizliğin en çarpıcı boyutu olan çoğu mevsimlik tarım işçisi kadınlar hala tarlalara, tarım arazilerine taşınırken yollarda hayatını kaybediyor. Kadın iş cinayetleri bakımından diğer önemli ölüm nedenleri ise Covid-19 ölümleri (ölümlerin yüzde 11’ini oluşturuyor), ezilme-göçük sebepli iş cinayetleri (ölümlerin yüzde 8’i), şiddet sonucu ölümler (ölümlerin yüzde 7’sini oluşturuyor) ve kalp krizi ve beyin kanaması gibi ani ölümler (ölümlerin yüzde 6’sını oluşturuyor).