Türkiye’de medya ve iletişim çalışmaları alanında feminist bakış açısı ve kadın sorunlarına yönelik ilgi, gelişmiş Batı ülkelerindekilerle az çok eş zamanlı biçimde 1970’lerden başlayarak yavaş yavaş artmış; günümüzde medya ve iletişim çalışmalarının Türkiye’de var olan akademik zeminlerinde geçerli bir çalışma alanı olarak yer elde etmiştir. Yaklaşık kırk yıllık bu süreç, gelişmiş endüstrileşmiş ülkelerden az gelişmişlerine kadar hemen bütün ülkelerde büyük zorluklarla ve mücadelelerle yaşanmıştır. Feminist yaklaşımların ve kadın çalışmalarının, kendilerine akademik zeminlerde, ders müfredatlarında ve programlarda yer açabilmeleri, araştırma bütçeleri için fonlar bulabilmeleri, önerilerinin ve
düşüncelerinin politika yapma süreçlerine dahil olması, iletişim ve medya çalışmaları alanındaki kadın bakış açısına da güç vermiştir. Esasında, iletişim ve
medya çalışmaları alanının bizatihi kendisi de, özellikle eleştirel iletişim yaklaşımlarının yörüngesinden süzülerek gündelik olana müdahil olmayı hedefleyen “bilgi”siyle, feminist hareketlere ve kadın çalışmalarına ciddi bir destek sunagelmiştir.
Elbette haber, habercilik ve gazetecilik çalışmalarında kadın sorunlarını ele alan veya feminist yaklaşımla yapılan ve burada çıkarılacak bilançoya dahil edilemeyen, gözden kaçmış ya da ulaşılamamış kitap ve makaleler olabilir. Araştırma örneklemine giremeyen az sayıdaki çalışmanın, geniş örneklemimizdeki çalışmaların yöntem ve yaklaşımlarında beliren temel eğilimleri geçersizleştirmeyeceği, olsa olsa bu eğilimleri ayrıntılandıracak bir çeşitlilik katacak gibi görünüyor.