Birleşmiş Milletler Irak’ta binlerce Ezidi’yi öldürüp, çoluk çocuk binlercesini de köle olarak kullanan IŞİD’in Ezidi halkına karşı işlediği suçların soykırım kapsamında değerlendiriyor. Nitekim Ermenistan Ezidi soykırımını tanıyan ilk ülke olmustu, Uluslararası Kadın çalışmaları Forumu’nun hazırladığı bir rapora göre, hayatta kalan Ezidilerle röportaj yapan gazetecilerin çoğu ise, sorumlu habercilik yapmadı ve etik açıdan sınıfta kaldı. Nedenlerini raporun yazarları Manmouth Üniversitesi sosyoloji bölümünden Johanna Foster ve avukat Sherizaan Minwalla’nın Columbia Journalism Review’e verdiği örnekler üzerinden aktaralım:
Foster IŞİD militanlarının sistematik tecavüzüne maruz kalan Ezidi kadınlar için sıklıkla “seks kölesi” sıfatı kullanıldığını hatırlatarak, tercih edilen bu dilin şiddeti bağlamından kopardığına, bir savaş suçu olan tecavüzü gereksiz bir röntgenci hazza hizmet edecek hale dönüştürdüğüne dikkat çekiyor.
Raporun hazırlanma sürecinde 90 Ezidi kadınla mülakat yapan avukat Minwalla ise, gazetecilerin bu kişilerin %85’ini ya anlatmak istemedikleri detaylar konusunda konuşmaya zorladıklarını ya da anlattıklarını mahremiyetlerini ihlal ederek haberleştirdiklerini söylüyor. Minwalla, pek çok haberde IŞİD’in uyguladığı şiddetten hayatta kalanların rızaları alınmadığı halde yüzlerinin gizlenmeden kullanıldığını nitekim görüştüğü kadınların da çoğu zaman istemediklerini söylemelerine rağmen fotoğraflarının çekildiğini söylemiş. Foster ve Minwalla’nın raporuna buradan ulaşabilirsiniz.
Peki, cinsel şiddetten hayatta kalanlarla röportaj yaparken ve bu konuda haber yaparken nelere dikkat etmeli? Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin bu konudaki kapsamlı çalışmasına kütüphanemizden okuyabilirsiniz. Kütüphanemizde aynı konuda uluslararası kuruluşlarca hazırlanmış diğer rehberlere de buradan erişebilirsiniz.