Yeni İnfaz Paketi’nin yürürlüğe girmesiyle kadınlara şiddet uygulayan fail erkeklerin de tahliyesine başlandı. Devletin kadınları korumak için herhangi bir önlem almadığına dikkat çeken kadın hakları savunucuları tepkili.
Türkiye Kadın Dernekleri Başkanı Federasyonu Başkanı Canan Güllü, avukatlar Fulya Dağlı, Sevinç Hocaoğulları, Arzu Aydoğan ve Begüm Tekin bianet’e değerlendirdi.
Güllü: Kadınlar Tedirgin Halde Evde Bekliyor
“İktidarın siyasi fırsatçılığı olarak değerlendiriyorum bu paketi. Peki İnfaz Yasası’nın amacı neydi? Onu hatırlayalım. Doluluk oranı çok fazla olan hapishanelerde tahliye yaparak karantinayı sağlıklı bir sürece yaymaktı. Ama TBMM gelen ve gelişi de toplumda kadın cinayetleri ve cinsel dokunulmazlık hükümlülerine ‘Af yoktur’ algısı yaratmak olan paket üzerinde anayasanın 5//3 kararı ile onanması gereken mevzuat vardı. İnfaz yönetmeliğini düzeltme yerine Af Kanunu getirilmişti.”
“Üstelik bu paket muhalif olanların yani düşüncelerini tweet üzerinde söyleyenlerin gazetecilerin avukatların siyasilerin sendikacıların terörist ya da terör örgütü üyesi sıfatıyla içeride bırakılmasına daha geniş olanak sağlayıcı madde eklenerek kanunlaştı.”
“Biz uzmanlık alanımız olduğu için kadın ve çocuk tahliyelerini kapsayan maddeler için tüm siyasi partilere ve medyaya bilgi notları ile yanlışları yazdık çizdik ve söyledik. Ama kutsal aile kavramını destekleyen evli kadını koruma kararını İnfaz Paketi dışında koyarak birlikteliklere şiddet uygulanmasına göz yuman bir kanun olarak çıktı.”
“Örneğin sevgilisine kemikleri kırılırcasına fiziksel şiddet uygulayan kişi 6 yıl ceza almış ise infaz paketi içindeki şartla salıvermeden alacağı ½ ceza indirimi ile üç yıl denetimli serbestlik süresinin 1 yıldan 3 yıla çıkması sebebiyle de 3 yıl indirim alarak yatmadan beraat edecek. Şimdi siz bana hala kadına şiddet kapsam dâhilinde diyebilir misiniz? “Burada kadınları boşanmaya sevk edecek kapıları kapatmak da ayrıca amaca hizmet ediyor. Biz kadın örgütlerini dinleyen olmadı ve acısı ulusal medya kapsam içinde diye yalana devam etmekte.”
‘Rahşan Affı’nın faturasını kadın ve çocuklar ödedi’
“Takipte olduğumuz birçok mağdur çok üzgün ve hayati tehlikeleri mevcut. Acı yanın dışarıya salınan bu hükümlerin %60’ının geri döneceğinin söylenmesi.”
‘Kurda kuzular devlet eliyle teslime edildi’
“Biz kadın ve çocuk için yapıldığı söylenen Rahşan Affının faturasın ağır ödeyenleriz. Bu açıdan bakıldığında korkutmakla beraber destek sunmaya ve var olan yasaların uygulanmasına devam edeceğiz.”
“Mağdurların aramalarından anlaşılan kendilerine ulaşan bir bilgi yok. Üstelik karantina koşulları gereği hükümlüler adrese teslim yapılacak. Yani kurda kuzular devlet eliyle yapılacak. Önlem alınmış çalışmalar yapan biri olarak açıkçası tedirginim.”
Dağlı: Kadınlar endişeli ve kaygılı
“Devletin bu hususta aldığını açıkladığı herhangi bir önlem olmamakla birlikte kadınları şiddetten koruyan yasa olan 6284 HSK kararıyla geçen haftalarda sınırlandırıldı. Bu da kadınların kendisine aynı ev içerisinde şiddet uygulayanlara karşı evden uzaklaştırma tedbiri talebinin alınmaması ya da uygulanmaması sonucunu doğuracak olması itibariyle kadınların elindeki mücadele araçlarını da almak demektir.
“Kadınlar geçen bir hafta boyunca bu tasarının geçip geçmeyeceğini endişeyle takip etti. Çünkü bu tasarı sonucunda izinden ve salıverilmeden faydalanacaklar arasında kendisine şiddet uygulayan kişilerin olup olmadığı kaygısını duyuyorlardı. Bu kaygı şimdi en yakıcı haliyle gerçekleşmiş durumda. Geçen hafta boyunca devlet eliyle kadınlara uygulanan psikolojik şiddet bugün itibariyle diğer şiddet biçimlerini de kapsayacak şekilde genişleme potansiyeline ulaştı.
‘6284 No’lu yasa etkin uygulansın’
“Devletin ilgili şiddet faillerine yönelik ki bunun belirlenmesi sanıldığı kadar zor değil, belli bir denetim tedbirleri getirmesi gerekirdi. Eğer şiddet uyguladıkları kişiler aynı evi paylaştıkları kişiler ise izinli sayılan bu faillerin bu evlere gitmesini engelleyecek önlemler almalıydı. Kadınlara İstanbul Sözleşmesi’nin ilgili maddesine göre failin tahliyesi öncesinde bildirimde bulunmalıydı. Bunları yapmıyorsa da olası şiddet tehdidi ve şiddet durumunda kadınların tedbir kararları alabileceği 6284 sayılı kanunu etkin uygulamalıydı/uygulamalı.
“Dün eski eşinin kendisini kaçırması ve saatlerce fiziksel şiddet uygulayarak eziyet etmesi sebebiyle çaresiz kalarak sosyal medyadan dayanışma isteyen kadın arkadaşımızın durumunu ele alalım.
“Bu kadına şiddet uygulayan, kaçıran adamın öncelikle bulunması ve gözaltına alınması gerekiyor, ardından ifadesinin alınması ve serbest bırakılması sürecine tanıklık edeceğiz, soruşturmanın pek muhtemel olarak eksik olduğunu eziyet suçunu kapsama almadan yalnızca basit yaralama ve hürriyetinden yoksun bırakmadan açıldığını göreceğiz, dava açılana ve dava sonuçlanana kadar tutuksuz yargılandığını, mahkemenin alt sınırlardan iyi hal ve haksız tahrik indirimleriyle cezaları kuşa çevirdiğini göreceğiz.
“Ardından erteleme ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumları aşılabilirse yine muhtemelen 3 yılı geçmeyen hapis cezasını çekmek üzere yasalaşan infaz paketi nedeniyle doğrudan açık ceza infaz kurumuna alındığını ve cezasının yarısını cezaevinde geçirdikten sonra salıverileceğini göreceğiz. Bu adam şu an cezaevinde olsaydı bile şimdi infaz paketiyle salıveriliyor olacaktı. Böyle sayısız adam serbest kalmaya başladı bile.”
Hocaoğulları: İktidar kadınların hayatını riske attı
“Her ne kadar kadına yönelik şiddet suçlarının infaz paketi kapsamında olmadığı söylense de, yaralama, tehdit, şantaj, hürriyetinden yoksun kılma gibi kadına yönelik işlenen pek çok suçun infaz yasası kapsamında olduğunu biliyoruz. ‘Bugün sabah itibariyle hapishanelerden salıvermeler ‘başladı.
“Ankara’da güne, Sincan Cezaevine serbest bırakılanları taşımak üzere pek çok otobüsün gönderildiği haberiyle başladık. İktidar her zamanki ‘torba yasa’ yapma biçimiyle, kadın örgütlerinin eleştirilerini, uyarılarını dikkate almadan kadınların yaşamını riske attı. Salgın koşullarıyla birlikte değerlendirdiğimizde kadınların yaşamına kastetti.”
‘Kadınları şiddetten korumak için bir önlem alınmadı’
“Önlem almaları gerekirdi. Yasa mecliste görüşülürken kadın örgütleri alınması gereken önlemlerle ilgili uyarıları yaptı. Ancak komisyon görüşmelerinde kanun uygulamasında sorun yaşanmayacağına ilişkin savcılıklardan görüş alınırken, şiddet tehdidi altındaki kadınları güvence altına alacak tedbirler konusunda neler yapılabileceğiyle ilgili Bakanlıkların görüşleri alınmadı. Tahliyeler nedeniyle tehdit altında olan kadınlarla ilgili herhangi bir tedbir alındığına dair açıklama yapılmadı. Aksine bildiğiniz üzere HSK, 6284 sayılı kanun uygulamasını etkisizleştirecek bir karara imza attı. Kadın örgütlerinin eleştirileri ‘gerçeği büküyorlar’ diyerek çarpıtılmaya çalışıldı.
“Öncelikle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi ilgili bakanlıkların alanda çalışan kadın örgütleriyle birlikte kadına yönelik şiddeti engelleyecek çalışmaları koordine edecek bir çalışma başlatılmalı. Tahliyeler konusunda suç mağduru kadınların bilgilendirilmesi, 6284 sayılı Kanun kapsamındaki uygulamaların etkinleştirilmesi gibi tedbirlerin hızla alınması gerekiyor.”
Aydoğan: Kadınları uykusuz geceler bekliyor
“Serbest bırakılan erkekler tarafından şiddete uğrayan müvekkillerimiz günlerdir diken üzerindeler. Salgından daha büyük bir kaygı ile süreci takip etmeye çalışıyorlar. Ancak maalesef yine ‘kadınları nasıl koruruz’ diye düşünülmeden hareket edildi. Üstelik evlerine teslim bir uygulama ile… Bu olmasın diye günlerce gecelerce derdimizi anlatmaya çalıştık. Sesimizi duymadıklarını sanmıyorum. Erkek şiddeti virüsten daha tehlikeli dedik. Ancak dinlemek istemediler. Şimdi kadınları şiddet ve katliam korkusundan, bizi de müvekkillerimizin kaygısı ile uykusuz geceler bekliyor.
“Önlem alınsa müvekkillerimizden doğru bilirdik. Kadınlar için 6284 (koruma tedbir) başvurusunda bulunmaya dahi fırsat tanınmadı. Kadınlara telefonla haber verilmedi. Sığınağa gitmek istese bile sığınak korona testi istiyor. Böyle bir gecede çıkan afla gidebileceği bir yeri kalmamış oluyor.
“Televizyon seyretmediyse ya da sosyal medya kullanmıyorsa kendisine şiddet uygulayan adamı kapıda görmüştür. Yaşayacağı şoku tahmin edebiliyor musunuz? Zorla ne badireler atlatarak adaletin tecelli etmesi sayesinde hapse giren adam bir anda kapıda!
“Öncelikle şiddet eğilimli inşaların tahliyeden muaf tutulması gerekirdi. Gerekirse bunun için hapishane koşulları uygun hale getirilebilir yahut bu insanların gözlem altına alınacağı başka bir steril ortama taşınabilirdi.
“Normal koşullardaki tahliyelerin de en az 1 hafta öncesinden şiddet mağduru kadına haber verilmesi gerekir ki koruma tedbire başvurabilsin. Gerekirse adresini gizlesin yerini değiştirsin uzaklaştırma kararı alabilsin. Yani kadın önlem alabilsin.”
Tekin: Kadınlar şiddet failleri ile baş başa bırakıldı
“Meclis’te kabul edilen infaz düzenlemesi jet hızıyla yürürlüğe girerken, düzenleme sonucu cezaevlerinden tahliyeler başladı bile. Bu süreçte kadınlar tahliye edilen şiddet failleriyle ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmadığını sormak için bizleri devamlı arıyor. Derhal tehlike altındaki kadınların bilgilendirilmesi ve önlemlerin en üst düzeyde alınması gerekiyor.
“ Tam da karantina günlerinde şiddet resmi verilerle dahi %40’larda artış göstermişken evden çıkamayan kadınları şiddet failleriyle baş başa bırakmak korkunç bir şey.
“İlk imzacısı olduğumuz İstanbul sözleşmesini özellikle bugünlerde en doğru biçimde uygulamalı ve yine 6284 No’lu yasanın en etkin şekilde kullanılması sağlanmalıdır. Her daim ulaşılabilir hatlara ihtiyaç vardır. Yine o kadınlar bilgilendirilip henüz daha tahliyeler yapılmadan koruma uzaklaştırma tedbirlerine başvurulmaları sağlanmalıdır. Faillerin özgürlüğüne kavuşması kararını verenler, ivedilikle kadınların yaşamı, güvenliği için en üst düzeyde tedbir almakla yükümlüler.”