Boğaziçi Üniversitesi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST), 2005 yılının Kasım ayından beri “Bir Kadın Uyanıyor” isimli kadın öyküsünü sahneliyor. Oyun 2013 yılına kadar sadece kadın izleyicilere açık bir şekilde sahnelenmiş, şimdi ise karma izleyiciye oynanmaya devam ediyor.
Bir Kadın Uyanıyor oyunu, eşinden boşanan ve çocuklarıyla birlikte yeni bir hayat kurmaya çalışan 45 yaşındaki Alev’in hikayesini anlatıyor.
Alev ev işleri ve çocuk büyütmek gibi sorumluluklardan bunalmış bir kadın. Özel alana hapsolmuş ve kadınlara ataerkil düzende biçilen rollerin içine sıkışmış.
Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu ise feminizmin özel olan politiktir şiarından yola çıkarak Alev’in bu rolleri sorgulamaya başladığı uyanış öyküsünü sahneye taşıyor.
Tamamen kadınlardan oluşan bir ekibin sahneye koyduğu tek kişilik kadın oyununun oyuncusu Aysel Yıldırım. Yıldırım, bir kadın hikayesini ve kadın bir karakteri merkeze alan oyunun aynı zamanda cinsiyetçi sömürüyü sorgulamaya iten feminist bir dramaturjisi de olduğunu belirtiyor.
Kadınların hikayeleri anlatılmaya değerdir
Sevilay Saral tarafından yazılan ve yönetilen oyun, gerçek bir yaşam öyküsüne dayanıyor. Saral, Pınar ile karşılaştığında onun hikayesinden ve hikayeyi anlatma biçiminden etkilenerek bunun sahnelenmesi gereken bir hikaye olduğunu düşünüyor.
Oyun yazılmadan önce hikaye anlatıcısı Pınar, Sevilay Saral ve Aysel Yıldırım bir araya gelerek bütün hikayeyi baştan dinliyorlar. Yıldırım, tıpkı oyuna gelen kadın seyircilerin de yaşadığı gibi hikayeyi dinleme süreçlerinin “birlikte ağlayarak, gülerek, dinleyerek ve yorumlayarak” olduğunu söylüyor. Yıldırım’a göre oyunda kişisel bir hikaye seçmelerinin sebebi kadınların hikayelerinin anlatmaya değer olması.
Tiyatro üzerinden bir kadın kamusu
Oyun ilk sekiz yıl boyunca sadece kadın izleyicilere açık olarak oynanıyor. 2013 yılında ekip, kadın seyircilerden gelen “oyunu çevremdeki erkeklerin de izlemesini isterdim” önerilerini dikkate alıyor ve oyunu karma seyirciye de açmaya karar veriyor. Aysel Yıldırım da oyunu bir kadın hikayesi etrafında kurulsa da erkeklerin de keyifle izleyebileceği bir oyun olarak tarif ediyor.
Yıldırım, sadece kadınlara açık oyunların 90’lı yılların sonunda ortaya çıkan kadınların tiyatrosu formundan geldiğini belirtiyor. Kadınların tiyatrosu formunun Türkiye’de örneği çok olmasa da sadece kadınlara açık gösteriler, ikinci dalga feminist hareket dahilinde Amerika ve Avrupa’da feminist tiyatro ortaya çıkarken oldukça popüler. Türkiye’de ise ilk örnekleri Boğaziçi Üniversitesi’nde 7 Kadın, Otobüs ve Bir Kadın Uyanıyor oyunları ile veriliyor.
Yıldırım kadınların tiyatrosu formunun amacını şöyle açıklıyor:
“Zaten kamusal alanda sadece erkeklere açık ortamların örneklerini görüyoruz. Ama sadece kadınlara açık alanlar ise genellikle ev içinde. Biz ise kamusal alanın tam ortasında ve erkeklerin de fazlasıyla hak iddia ettiği tiyatro salonunda böyle bir ortam kurmak istedik ve pozitif ayrımcılık yaptık. Kadınların tiyatrosunun, sadece kadınlarla hikayemizi, duygularımızı ve deneyimlerimizi paylaşmak ve buradan kamusal hayata güçlenerek dönmek gibi bir niyeti var.”