Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2016 yılı sonu itibariyle dünyada 22,5 milyon mülteci ve 2,8 milyon sığınmacı bulunmaktadır. Dünyadaki mültecilerin yarısını kadınlar ve kız çocukları oluşturmaktadır.1 Türkiye’de 2019 yılının başında yaklaşık 4 milyon mülteci ve sığınmacı bulunmaktadır.1 Mültecilik, diğer bir deyişle başka ülkelere sığınma yeni bir sorun değildir. Ancak 2011 yılında başlayan Suriye’deki savaş Türkiye için bir dönüm noktası olmuştur. Tarihinin en büyük göç dalgası ile karşı karşıya kalan Türkiye’de durum her zamankinden daha fazla görünür olmuş ve konu sivil toplumun da gündeminde daha fazla yer almaya başlamıştır. Mültecilerin yarısından fazlasını oluşturan mülteci kadınlar, mülteci erkeklerden farklı olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle de şiddete ve ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar. Bu nedenle mülteci kadınlara yönelik şiddetle mücadelenin ayrıca ele alınması gerekmektedir. Kitapçığın bu bölümünde mülteci kadınları da ilgilendiren genel yasal çerçeve hakkında kısaca bilgi verildikten sonra özel olarak mülteci kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede başvurulabilecek yasal mekanizmalar anlatılacaktır.
- TARİH Eylül 2019
- LINK El Kitapçığına Git
- PAYLAŞ Facebook Twitter LinkedIn Yazdır
- Etiketler