(İng.: missing women, İsp.: mujeres invisibles)
1990’da Amartya Sen’in dolaşıma soktuğu terim küresel nüfus verilerinden düşülen tahminen 100 milyon dolayındaki kadına atfen kullanılıyor.
Bu kayıp kadınların bebek öldürme (bkz. doğum öncesi cinsiyet tercihi), bebek ölümleri, kasıtlı kötü beslenme, tedaviden yoksun bırakma, ve cins temelindeki daha başka şiddet uygulamalarının kurbanları olduğuna inanılıyor.
Bağlam Örneği. “Hindistan’daki 317 milyon işçinin onda dokuzu, iş ve ücret güvencesinden yoksun olarak ve düzensiz koşullarda çalışıyor. Kadınlarsa aynı işi yapan erkek işçilerden daha az para kazanıyorlar.” (IPS, 14 Eylül 1995)