Yazılım, tasarım, metin yazarlığı, tercüme, muhasebe, çeviri ve sosyal medya yönetimi alanında çalışan kadınlar bir araya geldi; “Kadın Yazılım Tasarım Kolektifi” isimli bir oluşum kurdu.
Freelance çalışan 20 kadının girişimiyle kurulan kooperatif, kadınların iş hayatında karşılaştığı mobbing ve ücret eşitsizliğine karşı bir alternatif oluşturmanın yanı sıra aracı olmadan, üreticinin tüketiciyle doğrudan buluştuğu bir platform olmayı hedefliyor.
Kolektifin kurucularından Midori Koçak bianet’in sorularını yanıtladı.
“Kadınlar için ofis koşulları çok kötü”
Öncelikle Kadın Yazılım Tasarım Kolektifi nedir, neyi amaçlar?
Kolektifimiz bir kadın kooperatifi girişimidir. Freelance olarak çalışan yazılımcı, tasarımcı, metin yazarı, çevirmen, sosyal medya uzmanı, muhasebeci gibi bilgisayar başında çalışan kadınları bir araya getirmeyi, üyelerine müşteri bulma, sözleşme yapma, fiyat belirleme, ödeme alma, eğitimler alarak kendini geliştirme, daha çok insana ulaşarak çevre oluşturma ve dayanışma gibi konularda destek olmayı amaçlar.
Sizi böyle bir oluşum kurmaya iten sebep neydi? Freelance çalışanlar için bir iş havuzu oluşturmak mı, yoksa iş dünyasındaki ataerkil düzene karşı bir başkaldırı mı?
Ben, yurt dışında yaşayan bir bilgisayara mühendisiyim. Geçen yıl çalıştığım firmada, tek kadın olarak çalıştığım 4 kişilik ekipte mobbinge maruz kaldığımı insan kaynaklarıyla paylaştığımda tazminatım verilerek iş akdim feshedildi. Daha sonra da freelance çalışmaya geri döndüm. Kadınlar için ofis koşulları, özellikle yazılım alanında çok kötü.
Güvencesiz çalışma, mobbing, ayrımcılık, eşit işe düşük ücret, iş bulamama, doğum izni gibi haklardan yararlandırılmama, çocuk sahibi olan kadınları işe almama veya çocuk planlarını sorma, kadınlar olarak maruz kaldığımız konulardan birkaçı. Asıl motivasyonumuz, bu yapıları besleyen kurumsal aracıları ortadan kaldırmak aslında. Çünkü, politika yapmanın, belirli bir duruş sergilemenin dahi yetmediği durumlar var.
“Maruz kaldığımız ayrımcılıkları kadın dayanışmasıyla aşabiliriz”
Bu 20 kadın nasıl bir araya geldi? Daha önceden birbirini tanıyan insanlar mıydınız yoksa böyle bir girişimde bulunacağınızı duyurduktan sonra tanışarak mı bir araya geldiniz?
Kadın Kolektifimizin tarihi aslında 2018 yılına dayanıyor. Tam zamanlı çalıştığım dönemde bana gelen freelance işlerle ilgilenmem yasak olduğundan, bu işleri kadın dayanışması adına, kadın freelancerlarla paylaşmak için bir LinkedIn grubu kurdum. Daha sonra genellikle el işi yapan kadınları bir araya getirmek adına kadın kooperatiflerinin kurulduğunu ve desteklendiğini gördüm. Ben de yazılımcı, tasarımcı ve diğer freelance çalışan kadın arkadaşlarla “Neden bir kooperatif kurarak ortak bir şirket altında üretim yapmayalım?” diye düşündüm. Bu projeden bahsettiğim kadın arkadaşlar, proje ile çok ilgilendiler ve bir araya geldik.
Baktığımız zaman burada bir dayanışma örneği de görüyoruz. Son zamanlarda özellikle iş dünyasındaki kadınlar bu gibi oluşumlar kurmaya ve diğer kadınlar da bu oluşumlar etrafında toplanmaya başladı. Sizce bunun sebepleri nelerdir?
Yukarıda bahsettiğim kadınlara ve diğer azınlık kimliklere yönelik işyerlerinde maruz kaldığımız ayrımcılık ve sömürü düzenini sadece politika yaparak değil kendi üretim kurumlarımızı oluşturarak aşabileceğimizi düşünüyoruz. Bir şirketin ayrımcılığa karşı politikalarının olması ve derneklerin, devlet kurumlarının şirketleri düzenlemeler ile denetlemesi yeterli değil.
Şirketlerin yapılarında barındırdıkları hiyerarşik yapı, gelir üretim ve yönetim modelleri nedeniyle mümkün değil. Ancak üretim araçlarının sahibi olan serbest çalışanların aracılardan kurtulması çözüm olabilir. Bu tarz bir üretim modeli bize uzak değil. Ayrıca internet çağında sadece belli bir sınıfın, çalışanlara düşük ücretler verip müşteriden aldığı kârı doğrudan kendine ayırarak zengin oluyor olması, mantıklı ve sürdürülebilir bir yaklaşım değil.
İş gecikirse ücret iade edilecek”
İnsanlar neden Kadın Yazılım Tasarım Kolektifi ile çalışmalı?
Halihazırda freelancerlar ile iş yapılabilecek onları bir araya getiren oluşumlar mevcut ancak bu oluşumlarda amaçlanan, rekabet ortamı yaratarak fiyatı düşürmek. Bu da hem kalitenin düşmesine neden oluyor hem de üretenler arasında iş birliği olanağı sağlamıyor. Bunun yerine kolektifimizde tıpkı bir havayolundaki pilotlar gibi arada rekabet olmadan, iş birliğini, verimliliği ve kaliteyi hedefleyerek iş yükünü paylaşacağız. En büyük avantajımız ise, arada aracı olmadan, üreticinin tüketiciyle doğrudan ve güvenli bir şekilde buluştuğu bir platform olmamız.
Yazılım, tasarım gibi işler yaptırmak isteyen girişimcilerin en büyük sorunu, işlerin zamanında teslim edilmiyor oluşu. Ayrıca kaliteli yazılımcı, tasarımcı, çevirmene doğrudan ulaşmak zor. İnternette büyük bir bilgi kirliliği var. Kaliteyi arayan ve bu yüzden ajanslar veya aracılar üzerinden iş yaptırmak isteyen girişimciler, fahiş fiyatlarla karşılaşmakta.
Örneğin bir ajansın, 4500 liraya freelance olarak tasarımcıya yaptırdığı mikro web sitesi işini, ulusal bir havayolu şirketine 120.000 liraya satması gibi durumlar duyulmadık şeyler değil.
Nasıl bebeğimize yedireceğimiz meyveyi ve sebzeyi aracısız olarak doğrudan üreticisinden aldığımızda daha kaliteli ürüne ulaşabiliyorsak, kooperatif üzerinden doğrudan gerçek insanlarla çalıştığımızda da istediğimiz kaliteye, insani muameleye ve düzgün fiyatlara ulaşmamız mümkün.
Ayrıca, ödeme sistemimiz hayata geçtiğinde, iş gecikme garantisi vereceğiz. Yani yazılım/tasarım işi geciktiğinde ücreti iade edeceğiz.
Çalışanlar için avantajı ise, fatura kesmek için şahıs şirketi kurma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor oluşumuz. Çalışan şahıs şirketi kurduğunda, muhasebeci, kuruluş işlemleri gibi masraflar yıllık 5000 liraya çıkabiliyor. Bu tek başına çalışarak ve ev geçindirmeye çalışan bir kadın için can sıkıcı bir para.
Ayrıca freelance çalışanın, bir iş için hangi sözleşmeyi hangi fiyatla keseceği konusu bir muamma. Kooperatif ile iş yapan girişimcinin %50 ön ödeme yapma zorunluluğu var. Kolektife üye olan çalışanlar, müşteri ile sözleşme yapma aşamasından ödeme alma aşamasına kadar kolektiften destek alacaklar ve güvende olduklarını bilecekler. Ayrıca, sektörlerinden, kendileri ile aynı işi yapan kadınlara ulaşabilecekler. Özellikle erkeklerin başarılı olduğu bir konu olan çevre edinme konusunda da kolektifimiz büyük bir fırsat.
Son olarak, size katılmak isteyen kadınlarda ne gibi kriterler arıyorsunuz ve onlara ne söylemek istersiniz?
Bilgisayar başında freelance çalışan ve kendini kadın olarak tanımlayan ya da herhangi bir cinsiyete ait hissetmeyen bütün bireyler kooperatifimize katılabilir. Birlikte çalışarak, birlikte üretirsek başarılı olabiliriz, çünkü bizler “Kadın kadının yurdudur” diyor ve el birliğiyle, kaliteli işler üreterek geçinebileceğimizi ve kimseye muhtaç olmadan ekonomik özgürlüğümüzü kazanarak özgür bireyler olacağımızı biliyoruz.